Risk Yönetim Politikası
Türkiye Sigorta Risk Yönetimi Politikası
Türkiye Sigorta’nın maruz kaldığı risklere yönelik olarak tesis edilen politikalar, piyasa koşullarında meydana gelen değişikliklere paralel olarak düzenli bir şekilde gözden geçirilmektedir.
Risk yönetim sürecinde değerlendirilen riskler aşağıda yer almaktadır:
Sigortacılık Riskleri
Akdedilen sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan riskler olup söz konusu riskler; sigortalanan risklerin sağlıklı bir şekilde seçilmemesi, sigorta primlerinin gelecekte oluşacak hasarları karşılayacak seviyede belirlenmemesi, riskin dağıtılamamasından kaynaklanan yoğunlaşmalar şeklinde örneklendirilebilmektedir.
Tarifeler hazırlanırken ve münferit fiyatlamalar yapılırken piyasa şartları, reasürans anlaşmaları, ciro, karlılık ve sürdürülebilir büyüme hedefleri bir bütün olarak dikkate alınmaktadır.
Türkiye Sigorta’da acenteler, bölge müdürlükleri, genel müdürlük seviyelerinde hangi risklerin, hangi şartlar kapsamında güvence altına alınacağı, reasürans treteleri ve geçmiş hasar tecrübelerinden yararlanılarak riziko kabul esasları çerçevesinde teknik servis müdürlükleri tarafından her yıl belirlenmekte ve güncellenmektedir. Riziko kabul esaslarını da içerecek şekilde sigorta ürünlerinin hangi şartlar altında, nasıl ve kimlere satılacağı veya satılamayacağını gösteren uygulama esasları kitapçığı bilgilendirme amacıyla her yıl satış kanallarına dağıtılmaktadır.
Şirket’in müşteri portföyü, geçmiş hasar istatistikleri, gelecek yıl gerçekleştirilmesi düşünülen iş hacmi, öz kaynak yapısı ve mevcut piyasa koşulları dikkate alınarak branş bazında saklama payları ve satın alınacak trete koşulları Reasürans ve Özel Riskler Yönetimi ve Üst Yönetim tarafından belirlenmektedir. Reasürans anlaşmaları kapsamında bulunmayan, trete koşulları ve kapasitelerini aşan ya da Şirket’in trete dengesini bozabilecek riskler, yurt içi ve yurt dışı ihtiyari reasürans desteği kullanılarak teminat altına alınmaktadır.
Şirket, TSRS 2 kapsamında, gelecekteki finansal yeterliliğini etkilemesi makul ölçüde beklenecek iklimle ilgili riskleri risk yönetim sürecine dahil etmektedir. Bu kapsamda iklim değişikliğine bağlı akut ve kronik risklerden kaynaklanan sağlık risklerini analiz etmekte ve özellikle sağlık sigortalarındaki iklim kaynaklı hastalıklara bağlı tazminat ödemelerini ayrı bir kategori olarak değerlendirmektedir. Söz konusu tazminat ödemelerinin toplam tazminat ödemeleri içindeki payı düzenli olarak izlenmekte ve reasürans stratejileri bu doğrultuda güncellenmektedir.
Kredi Riski
Kredi riski, Şirket ile maddi ilişkisi bulunan tarafların, Şirket’e karşı yükümlülüklerini kısmen veya tamamen zamanında yerine getirememesinden dolayı maruz kalınabilecek kayıp olasılığı olarak tanımlanmaktadır. Reasürans işlemleri ve acentelerden doğan prim alacakları, Şirket açısından kredi riski doğuran başlıca alanlardır. Şirket, sigorta faaliyetlerinden doğan alacakları tahsilat politikaları çerçevesinde takip etmekte ve tesis ettiği teminat politikaları aracılığıyla sınırlandırmaktadır. Reasürör seçiminde ise T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından oluşturulan “Mali ve Teknik Kriterleri Sağlayan Reasürans Şirketleri Listesi” ile reasürörlerin kredi notları dikkate alınmakta olup, piyasa koşullarındaki değişikliklerin kredi notları üzerindeki etkileri düzenli olarak takip edilmektedir. İklim değişikliğine bağlı finansal riskler kapsamında, aşırı hava olaylarının Şirketimizin kredi portföyüne etkileri düzenli olarak gözden geçirilmekte ve iklim riskleri, kredi risk yönetimi süreçlerine entegre edilmektedir.
Piyasa Riski
Piyasa fiyatlarındaki hareketlerden kaynaklı olarak kur riski, emtia riski, faiz oranı riski ve hisse senedi pozisyon riski kapsamında Şirketin portföyünde yer alan enstrümanların değerlerinde meydana gelecek olası kayıplar piyasa riski kapsamında değerlendirilmektedir. Söz konusu riskler döviz pozisyonuna ve menkul kıymetlere yönelik olarak hazırlanan raporlamalar vasıtasıyla takip edilmektedir.
Türkiye Sigorta, yatırım portföyünden kaynaklanan piyasa riskini TSRS 2 kapsamında ele almaktadır. Bu amaçla Şirket yatırım portföyünün düşük karbon ekonomisine uyumunu artırmaya yönelik bir strateji izlemekte olup, piyasa riski değerlendirmelerinde iklimle ilgili geçiş risklerini dikkate almaktadır.
Likidite Riski
Likidite riski, Şirket’in vadesi gelen yükümlülüklerini tam ve zamanında karşılayamama riskidir. Söz konusu risk özellikle nakde ihtiyaç duyulan dönemlerde varlıkların satılamaması ve paraya çevrilememesi neticesinde oluşmaktadır. Şirket’in nakit akışı günlük, haftalık ve aylık olarak takip edilmekte, vade uyumsuzlukları ve yabancı para pozisyonları da bilanço üzerinden takip edilerek aktif pasif yönetimi yapılmaktadır.
İklim değişikliğine bağlı olarak meydana gelebilecek akut fiziksel riskler ile ekonomik dalgalanmaların Şirketin operasyonel nakit akışı üzerindeki etkileri değerlendirilerek likidite riski yönetim süreçlerine entegre edilmektedir.
Operasyonel Riskler
Yetersiz ve başarısız içsel süreçlerden, personel ve sistemlerden ya da dışsal olaylardan kaynaklanan, doğrudan veya dolaylı zarar riskidir.
Şirket genelinde yürütülen faaliyetler ve süreçlerde yapılması gereken uygulamalar hazırlanan prosedürler ile yazılı hale getirilmiş ve süreçlerde rol alan çalışanların görev tanımları formal olarak tespit edilmiştir.
Türkiye Sigorta, operasyonel süreçlerde iklim değişikliğine bağlı fiziksel riskleri de dikkate almakta olup, iş sürekliliği planları kapsamında aşırı hava olaylarının operasyonlara olası etkileri değerlendirilmekte ve önleyici tedbirler alınmaktadır.
Süreçlerde iş birimlerinin ve kullanıcıların sahip olduğu yetkiler ve uygulanması gereken onay mekanizmaları Yönetim Kurulu, Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcıları tarafından belirlenmekte, yazılı yönetmelik ve prosedürler kapsamında tanımlanmaktadır.